Bi-One 2.0 MD® | Cihazı ile uygulanan yeni nesil Biodermogenesi® MD Yöntemi İtalyan hükümeti tarafından inovasyon ödüllü bir cihazdır. 10’a yakın üniversitede tamamlanan ve devam etmekte olan bilimsel çalışmaları vardır. Birden fazla ve CME Akreditasyonu olan Anti Aging ve Medikal Estetik Master Programlarında öğretilmeye başlanan Biodermogenesi® ‘nin endikasyon alanları sürekli gelişmektedir. Amacı başlangıçta sadece çatlakların tedavisi iken günümüzde çok farklı alanlarda kullanılmaktadır.
Tedavi Alanları
-  Cilt Çatlakları Tedavisi
- Selülit Tedavisi
- Anti-Aging Uygulaması
- Sıkılaştırma ve Germe
- Göğüs Kaldırma ve Toparlama
- Popo Kaldırma ve Toparlama
- Yanık ve Skarlar
- Sedef Hastalığı
- Estetik Jinekoloji
- Androloji
BİODERMOGENESİ YÖNTEMİ – Bi-One 2.0 MD CİHAZI
Biodermogenesi yöntemi Bi-One®2.0 MD elektromanyetik alan, elektrostimülasyon ve vakum teknolojilerini kombine kullanan bir platformdur. Aşağıda belirtilen kullanım alanlarında dikkat çekici etki ve sonuçlar göstermektedir:
- Çatlakların rejenerasyonu
- Tüm vücut için tonlama (sıkılaşma, germe ve doku artışı) (göğüsler ve genital bölgeler dahil)
- Yüz, boyun, dekolte, ön kollar ve eller için anti-aging tedavisi. (istenildiği takdirde tüm vücut bölgelerinde aynı amaçla uygulanabilir )
- Selülit tedavisi
- Yanık skarların rejenerasyonu
- Post cerrahi skarların rejenerasyonu
- Vajinal estetik rejüvenasyon ve fonksiyonel rejenerasyonu
- Androloji estetik rejüvenasyon ve fonksiyonel rejenerasyonu
Biodermogenesi Yöntemi İlk Olarak Çatlak Tedavisindeki Yüksek Başarı Oranıyla Tanınmıştır
Biodermogenesi® yöntemi çatlakların yaş veya özellikten bağımsız olarak hassas bir şekilde iyileştirilmesini sağlamaya yönelik tek yöntemdir. Bilimsel deneyler bizlere, ince çizgilerin kenarlarının şimdiye dek bu estetik problem için önerilen diğer hiçbir metodun sonuç elde edemediği bir şekilde, doldurularak yenilenebildiğini göstermiştir.
Biodermogenesi® yöntemi, etkinliği ince çizgilerin, çatlakların gerçek anlamda düzeltilebileceğini uzun süreli istikrarlı sonuçlarla ortaya koyan akademik çalışmalar aracılığıyla da kanıtlanmış olan tek metottur. İyileşme kesinliği ayrıca, Bi-One® cihazıyla yapılan çatlak tedavisinin, cildin dengesini bu estetik sorunun ortaya çıkışından önceki şekli gibi yenilediğini de gösteren ve çok sayıda araştırmacı tarafından sürdürülen düzinelerce biyopsi ve ultrason aracılığıyla da kanıtlanmıştır. Biodermogenesi® yöntemi günümüzde bu tür tedavilere cevap veren de tek metottur ve gerçekte diğer hiçbir çatlak tedavisinin kolajen, elastin ve çatlak kenarındaki hücrelerle neo melanosit üretiminde artış sağladığına dair kanıt yoktur.
Çatlaklarda azalma, genellikle ilk seanstan itibaren göze çarparak, uygulama sonrasında, kendisini çevreleyen deriyle aynı düzeye yaklaşıncaya kadar da artarak devam eder.
Ayrıca dünyada ilk defa Bi-One® cihazı ile cilt pigmentasyonunun protagonisti olan melanini etkinleştiren ültraviyole tarafından harekete geçirilen elementleri oluşturan neo-melanjenezi fenomenini kullanma özelliği sayesinde çatlakları bronzlaştıran da tek yöntemdir.
Biodermogenesi Yöntemi Çatlak Tedavisinden Çok Daha Fazlasını Yapmaktadır. Bio-Rejenerasyon Özelliği Sayesinde Yeni Tedaviler Sürekli Olarak Geliştirilmektedir.
Aşağıdaki çalışmalar, Bi-One®’nin vücudu ve göğüsleri şekillendirici ve yüz için yaşlanma karşıtı özelliklerinin etkisini de kanıtlamıştır. Bilimsel deney, 2000’den fazla hasta üzerinde hiçbir yan etkiye neden olunmaksızın sürdürülmüştür. Ayrıca bu yenilikçi metot, hiçbir kısıtlama içermemesi nedeniyle hastalar tarafından da kabul görmüştür, örneğin, tedaviden hemen sonra güneşlenilebilir, streç giysiler giyilebilir ve duş alınabilir, spor ve yaşamdaki diğer tüm etkinlikler gerçekleştirilebilir.
Biodermogenesi® yöntemi, Bi-One® adı verilen bir cihaz yardımıyla uygulanmaktadır. Halihazırda bu cihazın çok aşamalı ve seanslar gerektiren eski versiyonu Bi-One® ile daha geliştirilmiş az aşamalı ve seanslar gerektiren, 2 kat güçlü ve eklenen tedavi protokollerine sahip yeni versiyonu Bi-One 2.0 MD® olmak üzere iki modeli bulunmaktadır. Her iki model de aynı sonucu garantilemektedir.
Biodermogenesi® yöntemi, eksiksiz olarak uygulanması gereken hassas bir operasyon prosedürüne sahiptir. Bu prosedür, 2000’in üzerinde hastada sürdürülen ve üniversitelerle bağımsız araştırmacılar tarafından belgelenen bir vaka çalışmasına istinaden beş üniversite profesörünün desteğiyle yerine getirilmektedir. Söz konusu protokoller, çatlakların giderilmesini garanti etmektedir
Biodermogenesi® yöntemi ile yapılan çatlak tedavisi, hazırlık süresi de dahil olmak üzere 30-40 dakika veya daha az sürer.
Bİ-ONE® 2.0 MD ile Yapılan Diğer Tedaviler
Bi-One®’nin vücut, göğüs şekillendirme ve yaşlanma karşıtı tedaviye yönelik yüksek etkisi kanıtlanmıştır. Ayrıca üniversiteler tarafından yürütülen deneyler de iki tür tedavinin önemli sonuçlarını belgelendirmemizi de sağlamıştır.
Cilt Anti-Aging ve Kırışiklik Tedavisi
2016 Yılında Prof. A. Artigiani, Dr. S. Cianchi ve Dr. S. Laura tarafından gerçekleştirilen bilimsel çalışmada Biodermogenesi Yönteminin ” Cilt Yaşlanmasına Karşı Rejeneratif Yeni Bir Tedavi “ olduğunu göstermektedir.
Profesör Artigiani’nin yönetiminde yaşları 50 ila 71 arasında değişen hastalar üzerinde sürdürülen çalışma, 6 – 8 hafta süreyle haftada 1 seans olarak uygulanan tedaviden önemli sonuçlar elde edildiğini ortaya koymuştur. Profesör Artigiani, elde edilen gözle görülür estetik sonuçlara ek olarak, yanaklar, alın ve çene ve görünür sebumdaki cilt tedavisinin biyolojik yaşı ile pH üretimi ve cilt nemlenme düzeyini ölçerek belgelendirmiştir.
Başlangıçta hastalarda tespit edilen aşırı sebum üretimi (+%14), yüksek pH ortalaması (7,1) ve standartlara göre düşük nemlenmenin (-%28) altı çizilmiştir. 8 seans Bi-One® tedavisinden sonra testleri sebum %4 oranında azalarak pH optimum değere (6,48) geri dönmüş ve nemlenme de %37 oranında artarak mükemmel bir cildin standart değerlerini de ötesine geçmiştir.
Bi-One® ile yapılan toplu yüz bakımı yaklaşık 30 dakika sürer. Bi-One® etkisini azaltmamak için tedaviden sonra hiçbir kozmetik ürün kullanılmamalı, masaj veya yüz maskesi uygulanmamalıdır. Yüz ve boyun tedavisi için vücut bakımında kullanılandan farklı iki özel el cihazı kullanılmaktadır.
Vücut Şekillendirme – Sıkılaştırma ve Germe – Selülit Tedavisi – Popo Lifting – Göğüs Lifting
İlk olarak Profesör Bacci ve daha sonra da Pisa Üniversitesi Dermatoloji Fakültesi tarafından yapılan biyopsiler, dermiste, vücut ve meme sıkılığının önemli oranda artışıyla karakterize olup, vücudu uyum içerisinde sıkılaştırıp, şekillendiren elastik lif varlığını da ortaya koymuştur.
Vücut şekillendirme, selülit tedavisi, sıkılaştırma ve germede son derece etkilidir. Kolajen ve elastin artışı cildi sıkılaştırır, gerer ve toparlar. Bu sayede vücut daha şekilli bir hal alır.
Selülit tedavisinde son derece yüz güldürücü sonuçlar sağlar. Selülit dokusundaki fibrotik lifleri parçalayarak cilt üzerindeki baskısı giderilir cilt düzleşir. Ayrıca selütli bölgelerde dolaşım bozukluğu giderilirek iyileşme süreci hızlandırılır.
Yanık, Skarlar ve Dermatolojik Uygulamalar
2017 yılında PubMed’de yayınlanan”Hypertrophic Scar treatment with the association of monopolar capacitive radiofrequency, electrostimulation and negative pressure: an invivo human experimental study” adlı bilimsel araştırmanın sonucuna göre Biodermogenesi Yöntemi ile Hipertrofik skar üzerinde yapılan çalışmada ‘hipertrofik skarların negatif basınç ile birlikte düşük yoğunluklu elektro-manyetik ve elektrik stimülasyonu ile kombine sıralı lokal tedavisiyle skar kollajen ve elastik lif ağlarının yeniden modellenmesi üzerinde olumlu sinerjik etki görüldüğü. Üç farklı iyi bilinen fiziksel enerjinin etkilerinin amplifikasyonu herhangi bir yan etki olmaksızın elde edildiği bildirilmiştir.’
Yanık ve hipertrofik skar dokularında kollajen ve elastik liflerin rejenerasyonu ve yeniden yapılandırılması sağlanmakta, fibrotik yapı parçalanarak çözülmektedir. Skar dokusu düzleşme ve sağlıklı cilt dokusuna benzer şekilde yumuşar. Estetik görünümündeki iyileşme haricinde işlevsel açısından da iyileşmeler gözlemlenir. Örneğin yanık skar dokusundan kaynaklanan kronik kas gerginliği ve ağrıları giderilmekte, skar dokusu yumuşayıp daha elastik yapı kazanarak hareket kabiliyeti artmaktadır. Skar dokusu sağlıklı cilt dokusuna eşit veya yakın görünüm kazanır.
Hipotrofik skarlarda kollajen ve elastin artışı sayesinde doku artışı sağlanır ve skarların içi dolarak düzleşir. Skar dokusu sağlıklı cilt dokusuna eşit veya yakın görünüm kazanır.
Ameliyat sonrası gelişen skarlarda son derece etkilidir. Açık kalp, karın germe gibi ameliyatlar sonrası gelişen skarlarda, Ampute edilmiş uzuvlarda başarılı şekilde uygulanır.
Jinekoloji ve Estetik Jinekoloji
28 Nisan 2017 tarihinde Barselona Üniversitesinde, Estetik ve Fonksiyonel Jinekoloji Master Programında, Dr Lucia Penna ve Dr Simona Laura Biodermogenesi Yöntemi ile Vajinal Rejüvenasyon hakkındaki bilimsel çalışmalarının ön sunumunu yapmışlardır.
Yaşları 50 – 65 arasında değişen hastalar üzerinde yapılan çalışmada son derece ilginç ve başarılı sonuçlar alındığı belgelenmiştir. Başlıcaları:
- Labia Majora ve Labia Minora dokusunda hacimsel ve yoğunluk artışı
- Vajen kuruluğunun giderilmesi
- Vajinal elastisitesinde artış (sıkılaşma)
- Alt abdomen ve pubis bölgesinde daha tonlu bir cilt
- Hastaların kendilerini daha iyi hissetmelerinde artış
- Estetik görünümde net gelişim
Uygulama yaptıran kişiler hem estetik açısından hem fonksiyonel açısından hayat kalitelerinin arttığını belirtmektedirler. Tamamen ağrısız, yan etkisiz ve cinsel perhiz gerektirmeyen bir yöntem olması çok önemli bir avantajıdır.